Günümüz Ülke Tarım ve Hayvancılığı Üzerine
İnsanoğlu tarım ve hayvancılığı binlerce yıldır bir şekilde sürdürüyor. Fakat ülkemizde son yıllarda tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelmiş durumdadır. Çiftçiler dertli, para kazanamıyor, yarınlarını göremedikleri için çocuklarını çiftçilik mesleğinden uzak tutuyorlar.
Olay ne kadar vahim biliyor musunuz? İşçisine yemek bile vermeyecek kadar iş güvenliği olmayan madende çalışıyorlar ama çiftçilik yapmıyorlar…
Hadi topraklarımızı kimyasal gübreler ve ilaçlarla kendi ellerimizle köreltiyoruz. Hayvancılıkta da biyolojik saldırı altında olmadığımızı bu alanda çalışanlar söyleyebilir mi? Öyleyse amaç ne olabilir; Türkiye’yi gıdada da dışa bağımlı kılmak olabilir mi?
IMF den para almıyorsun ama birçok ülkeden gıda alıyorsun. Bizi 35 senedir teröre boğanlar parayla yapamadıklarını gıdayla çok daha rahat yapar, görmüyor musunuz?
Yeryüzünde doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, ülkenin tamamında şap hastalığının görüldüğü tek ülke biziz. En önemli hayvancılık merkezlerimize bakın, en ölümcül, en çok maddi kayıp verilen hastalıklarla yüz yüzedir. Damızlık kaynaklarımızın olduğu bölgelerde bu kaynakları kurutacak derecede hastalıkların görülmesi, önemli pazar yerlerinde çok bulaşıcı hastalıkların görülmesi tesadüfi olabilir mi?
Mevcut hastalıklar şiddetini arttırırken ülkemizde daha önce görülmemiş, Japonya ve Güney Afrika gibi ülkelerde görülen hastalıkları da ülkemizde görür olduk.
Para kazanamamak üzerine bir de moral çöküntüsü yaşatan hastalıklar yüzünden hayvancılık gelecekte belki de yapılmayacak. Yeni nesil asla bu mesleği seçmiyor, asgari ücretle sigortalı çalışmak daha cazip geliyor.
Acaba öyle planlanıyor, öyle mi oluyor? Cezasını bugün çalışana değer verilmeyerek görüyoruz yarın aç kalarak mı çekeceğiz bilemiyorum.
Çözüm, önce gerçeği kabul etmek sonra da sürdürülebilir tarım ve hayvancılığı teşvik etmektir. Siz azimle tarım ve hayvancılığınıza sahip çıkarsanız kimse yıkamayacaktır.
Yarınlar, üreten ülkelerin olacaktır. Mutlu yarınlar…
