Hayvancılıkta Neden Para Kazanamıyoruz?
Ülkemizde büyükbaş hayvancılık;
- – Besi hayvancılığı
- – Süt elde etme maksatlı damızlık hayvancılık
Şeklinde yapılmaktadır.
Besi hayvancılığı, genellikle, süt elde etme maksadıyla damızlık inek yetiştirenlerin elde ettikleri erkek buzağı ve bunların yetişkinlerini toplamak suretiyle çiftliğin canlı hayvanlarını temin etme prensibine dayanır. Besi hayvancılığı yapanların çok azı kendi çiftliklerinde doğan buzağıları besiye alırlar.
Damızlık hayvancılıkta ise maksat süt elde etmektir. Buzağı bu sektörün yan ürünü gibi görünmekle beraber aslında damızlık hayvan yetiştiriciliğinin tek kazanç kaynağıdır. Çünkü ülkemizde süt maliyet fiyatının da altında satın alınmaktadır.
Hangi tür hayvancılık yapılırsa yapılsın maksat kar elde etmek olduğuna göre, alım-satım fiyatları, sermayenin bağlanacağı süre, besleme maliyetleri, çiftlik giderleri olmak üzere tüm şartlar çok iyi hesaplanmalı, karlılık sağlanmalıdır. İnsanoğlu et-süt tükettikçe bu sektör var olacaktır fakat ne kadar karlılıkla olacağına üreticiler karar verecektir.
Sığır aslında yabani bir hayvandır ve günümüzde hala bazı yabani davranışları vardır. İnsanlar sütünü sağmak için evcilleştirmiş, akşam sağılmaya gelmesi için yem vermeye başlamıştır. Aslında sığırlar, yeterli ot olduğu takdirde başka yemlere ihtiyaç duymazlar. Pekala neden pahalı yemlerle besliyoruz? Sığırların ve et-sütünü tüketen bizlerin hayatını neden tehlikeye atan, hatta yem bile olmayan maddelerle, yüksek maliyetlerle sığırları besliyoruz? Cevap çok basit: pazarlama hilesi.
İyi veya kötü bir sistem oluşmuş sürüp gidiyor. Pazarlamacı ruhlu bilim adamları ve çiftliklerdeki yabancı danışmanlar yemlerdeki teknolojiyi tavsiye ediyor. Doğru danışmanı bulamamış üreticiler, bu kişilerin ağzından çıkan her kelimeyi doğru sayıp, dedikleri yapılmazsa büyük zarara uğrayacaklarını düşünmektedirler.
Oysa durum düşündüklerinin tersidir. 20 TL.lık süt elde etmek için 15TL.lık yem yedirmek, 10 TL.lık daha fazla ekstradan süt elde etmek 12 TL. gibi ekstra yemleme yapmak hangi akıl, mantık, işbilir insan işidir. Neymiş, 10 Litre daha fazla süt alınacakmış. Elde ettiğin 10 Litre sütü sattığında sana ekstra masrafını bile ödemiyor, bunu görmüyor musun?
15 TL masraf edip 20 TLlık süt elde edeceğime (tabii fiyatlar aşağı inmez böyle giderse), hiç masraf etmem 15 TL.lık süt elde ederim, ineklerim de sağlıklı olur, benim de kafam rahat olur diyen modern çiftlik neden yok? Çünkü onlara dayatılan sistem böyle, aksini düşünemiyorlar bile. Gelin sizi zarardan kurtarayım, hatta kar elde edin. Hem de sütün fiyatı ne olursa olsun.
Ne yapmalısınız? Tabii ki ineklerinizi otlatacaksınız.
Otlak mı var sözlerini duyar gibiyim, çünkü yüz yüze çok duydum.
Cevabım; buğdaylık, mısırlık, arpalık, yulaflık mı var? Bunları siz ekmiyor musunuz? O halde otu da siz ekeceksiniz. Ot çok yıllık bitkidir ve bir defa ekildiğinde defalarca biçilir. Her biçimden sonra, nereye dökeceğinizi bulamadığınız, başınıza sorun haline gelmiş hayvan gübrelerini bu otlaklara döküp, hem gübreden kurtulmuş hem de büyümesini istediğimiz otumuzu beslemiş olacağız.
Mevcut sistemde hayvan otlatamayız diyenler çoğunlukta. Sisteminiz müsait değilse, otu biçin ve günlük olarak sığırların önüne karma yem döker gibi dökün. İşkembeleri patlayıncaya kadar yesinler, korkmayın bir şey olmaz.
Bu sistemi, sizin işletmenizin benzeri bir uygulayıcı görmeyi beklemeyin. Deneme grubu yapın ve bahsettiğim otlarla besleyin. Bu otlar değişik tohumlarla hazırlanmış, protein enerji ihtiva eden, piyasada satılan suni mera yapmak için hazırlanmış tohumlardır. Bu sistemi işletmenize nasıl uygulayacağınızı, nereden başlamanız gerektiğini düşünüyorsanız, bana mesaj atmanız yeterlidir.
Besi için ülkemizde Montofon (Brown Swiss) ve Simmental ırkları özellikle tercih edilmektedir. Yoğun besleme sisteminde mantıklıdır fakat ABD 500-700 USD fiyatlarla kasaplık dana satabilmektedir, bu nasıl mümkün oluyor?
Bir defasında aynı gün doğmuş Hereford ırkı dana ile Simmental ırkı danayı besi yarışına sokmuştuk ve sonunda Simmental 30Kg. farkla besi şampiyonu olmuştu. Fakat bu besi, kapalı sistem, yoğun besleme idi. Oysa bu iki ırkı mera besisine tabi tutsaydık Hereford ırkı kazanacaktı.
ABD neden Hereford ve Angus, sıcak çöl iklimi olan bölgelerinde Brahman-Angus kırmaları, Avustralya otlkalarında neden Angus ve Lowline besisi yoğun olarak yapılıyor? Irk tercihleri neye göre belirlenmeli? Yerli ırklarımızı yok ettik, elimize ne geçti? Bunları başka bir yazımda ele alayım.