Türk Hava Yollarının 85. Yıl Reklam Filmindeki Caravelle
Reklam filminde anlatılanlar, özellikle gençler için birçok olayı detaylı bilemeyecekleri kadar eski. Gururla izlediğim reklam filminde canlandırılan olayları kendi hissettiklerimle anlatmak istedim, “THY kendi müzesini kurmalı” sözümü gediğine koyarken.
Her Hikayenin Bir Başlangıcı Vardır
Bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz Türk Hava Yolları, hizmette 85. yıl reklam filmini geçtiğimiz günlerle yayınladı. Büyük bir sevinç ve gururla izlediğimiz film, 1947 yılında TC-ABA tescilli Douglas DC-3 uçağıyla yapılan ilk yurtdışı uçuşu ile başlıyor. DC-3 ve askeri-yük versiyonu olan C-47 uçaklarından oluşturulan ilk filo, şimdiki gibi fabrika çıkışlı alınmamıştı. Bu uçaklar ikinci el olarak hatta çölde beklerken satın alındıktan sonra büyük emeklerle uçar hale getirilmişti. Tıpkı yıllar sonra PAN AM World Airways’den emekli olduktan sonra çölde bekleyen Boeing 707 uçağınının Türk teknisyenlerin büyük çabalarıyla uçar hale getirilmesi gibi.
Ordusuna Destek Havayolu
Sonrasında 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ülkemize ambargolar uygulanırken Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin yaptığı askeri yardımları taşımak üzere koltukları sökülen 4 adet DC-9 uçağının anlatımıyla devam ediliyor. “Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” diyerek göğsümüz gururla kabartılıyor. Bu sahnede dış görüntü olarak DC-9 uçağı animasyon olarak canlandırılmış fakat iç mekan çekimleri ise bir Sud Aviation Caravelle uçağında yapılmışa benziyor.
Bu olay Türk Hava Yollarının ülkesini, ordusunu düşünerek yaptığı ilk çalışma değildi. McDonnell Douglas DC-10’lar alınırken, sipariş aşamasında olası bir barış harekatında Ada’ya 400 askeri aynı anda indirebilme fikri etkili olmuştu.
Yardımsever Ulusun Havayolu
Bir sonraki sahnede ise, 1985 yılında İran-Irak savaşı sırasında Tahran’da mahsur kalmış Japon vatandaşlarının THY’na ait bir DC-10 uçağıyla kurtarılması işleniyor. Bu konu Ertuğrul 1890 filminde de işlenmişti ve hatta THY bir Airbus A-330 uçağını retro tabir edilen nostaljik pijama üniformasıyla boyamış, adını da Ertuğrul Fırkateyni faciasının yaşandığı yerin ismi olan “Kushimoto” olarak belirlemişti. Bu yazım için Tıklayınız.
Uçakta Doğum Heyecanı
Sonrasında havacılıkta çok nadir rastlanan heyecanlı bir olayla devam ediyor reklam filmi. 1990 yılında THY’na ait bir Boeing 727 uçağının içinde buluyoruz kendimizi. Bir erken doğumun sancılarıyla kabin ekibi galley olarak adlandırılan uçağın mutfak bölümünü bir perde ile anında doğumhaneye dönüştürüyor. Yolcular, bir süre sonra doğan bebeğin ağlama sesine alkışlarla karşılık veriyor. Bu duygusal sahne, perdeyi örten kabin görevlisinin gerçekte o uçuşta doğan bebeğin büyümüş de kabin görevlisi olduğunu öğrendiğimde daha da duygulanmama sebep oluyor.
Sevdik mi Tam Severiz
2002 yılında Dünya Kupasında Futbol Milli Takımımızın Dünya 3.sü olup, THY’na ait bir Airbus A-340 uçağıyla yurda dönüşü esnasında Türk Hava Kuvvetlerine ait f-16 uçaklarının refakatinde uçması ile o güzel günler hafızamızda canlanıyor. Dönüş yolculuğu yapılan gün Düzce’deki evimizin bahçesinde oturmuş çayımızı yudumlarken, bakışları daima gökyüzünde olan biri olarak bu kocaman kuşu görmüştüm. Yanındaki F-16’ları fark etmem çok zaman almamıştı. Gördüklerim inanılmaz güzeldi.
Türk Beklenendir
Sonra 2012 yılında Somali’ye uçan ilk uluslararası firma olarak, bu yoksul ülkeyi Dünya’ya açılmasını sağlayıp, misyonunu “Dünyanın en çok ülkesine uçmak, rakam değil gönül meselesiydi” diyerek “Türk Beklenendir” sözünü haklı çıkarıyor.
Seninle gurur duyuyoruz Türk Hava Yolları
Koltukları sökülen DC-9 sahnesine dönecek olursak, bir DC-9 hayranı olarak ve bu uçaklarla çok sayıda seyahat yapmış bir havacılık sevdalısı olarak iç çekimlerde kullanılan uçak kesinlikle DC-9 değil. Bu sahnede ya animasyon kullanmışlar yada daha büyük ihtimalle TC-ABA tescili ile İstanbul Airlines’da görev yapmış şimdilerde ise İstanbul Havacılık Müzesinde sergilenen Sud Aviation Caravelle tipi uçağın içi kullanılmış. Bu uçak tipiyle hiç uçma şansım olmadı fakat yıllar sonra müzede özel izinle içini ziyaret edip fotoğraflama şansım olmuştu. Fotoğraflar için Tıklayınız.
Ülkemizde maalesef ne bir McDonnell Douglas DC-9, DC-10, Boeing 727 veya Airbus A-300 ve A-310 uçağı sergilenmiyor. Bu konuda Gölyaka Hava Sporları Derneği olarak sergilenmek üzere ülkemize bu uçak tiplerini kazandırma çalışmaları yapıyoruz. Bu uçakları Gölyaka’ya yapmayı planladığımız Hava Parkında yapacağımız müzede sergilemek istiyoruz. O zaman THY 100. yıl reklamını TC-JAA’nın içinde neden çekmesin?



